Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, “5 Nisan savunma mesleği adına, adalet adına ve hukuk adına umutla bakamadığımız kara gündür. Bugün adaletin, hukukun en ızdıraplı döneminin yaşandığı gündür.5 Nisan Avukatlar Günü sadece avukatların sorunlarını değil, ülkedeki tüm hukuksuzlukları bir kez daha haykırma günüdür” dedi.
Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen tören saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Atatürk Anıtı’na çelenk konulması ile başladı. CHP Mersin Milletvekili Av.Alpay Antmen, CHP İl Başkanı Av.Adil Aktay, Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, MTSO Başkanı Ayhan Kızıltan ve çok sayıda avukatın katıldığı törende konuşan Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz “Karanlıkları cübbemizle aydınlattığımız gün, yeryüzü adaletin yüzü olduğu gün, 5 Nisan Avukatlar için kutlama günü olacaktır” dedi.
Avukatların her gününün, her dakikasının hukuksuzluklarla mücadele günü olduğu gibi, 5 Nisan Avukatlar Günü’n de kutlama değil, mücadele günü olduğunu belirten Yeşilboğaz “Ülke olarak adaletsizlik kuşatmasıyla karşı karşıya olduğumuz, Türkiye’de hukuksuzluğun bir günlük bilançosunda dahi insanların çok ağır bedeller ödediği, avukatların her daim tehlike altında olduğu, hukukun işlevsizleştiği, her insanın adalet özlemiyle kavrulduğu, bu nedenle avukatların ülkenin dört bir yanında adalet ateşini yaktığı, savunma özgürlüğünün, düşünce ve ifade özgürlüğünün tutuklandığı bir ülkede, biz avukatların her günü mücadele günüdür” diye konuştu.
Yeşilboğaz “ ‘Bir gece ansızın her şey olabilir’ dönemindeyiz! Bir gece ansızın İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçilerek kadın haklarına, çocuk haklarına ağır darbe yapıldığını, kadın cinayetlerine, çocuk istismarına gözlerin ve kulakların kapatıldığını gördü bu ülke. Bir gece ansızın üniversitelere, belediyelere kayyum atandığını, doğanın, yaşam alanlarımızın rant uğruna talan edildiğini gördü bu ülke” dedi.
Pandemi ile ülkedeki siyasi ve ekonomik istikrarsızlığın, avukatlık mesleğine çok ciddi zararlar verdiğini avukatlık mesleğini geriye götürdüğünü dile getiren Yeşilboğaz, “İçinde bulunduğumuz bu zor sürecin en az zararla atlatılması için en büyük katkıyı sunan meslektaşlarımızdır, hukukçulardır. Bu konudaki rolleri yadsınamaz olan tüm meslektaşlarımıza tek tek teşekkür ediyorum. Ancak bu süre içerisinde siyasi iktidardan beklediğimiz olumlu yaklaşımları göremedik. Bizlere sunulan yargı reformundaki paketin aksine, avukatı yargının dışında bırakmaya, özgür savunmayı susturmaya yönelik yasal düzenlemelerle karşı karşıya kalmaktayız” dedi.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda (HMK) yapılan değişiklikle, avukatın duruşma salonundan atılmasının önünün açıldığını savunan Yeşilboğaz “Yine çıkarılan yönetmelikle, cezaevinde avukatın müvekkil görüşmesine sınırlama getirilmesi, yine çıkarılan yönetmeliklerle avukatın müvekkiliyle görüşmelerinin dinlenmesi, avukatın bilgi ve belgeye ulaşmasına engel olunarak, dosya incelemesine idari sınırlama getirilmesiyle avukatların işini yapması daha zor hale getiriliyor. Ekonomik anlamda ciddi sıkıntı içerisinde olan avukatlık mesleğini, çıkarılan yasalar ve yönetmeliklerle yok etmeye, savunmayı dışlamaya yönelik olan bu çabaların karşısındayız” ifadelerini kullandı.
“Hukukçular iyi niyetle hukuk mücadelesi verirken, siyasi iktidar tarafından hala avukatların yetkilerinin kısıtlanmaya çalışılması asla kabul edilemez” diyen Yeşilboğaz, avukatlık mesleğinin, tarih boyunca türlü engellemeler ve baskılarla karşılaştığını, bu engellemelerin perde arkasında ise hep başka kaygılar ve maksatlar olduğunu ifade etti. Avukatlık mesleğine sistematik saldırıların olduğunu ve bu saldırıların tümünün bu kirli düşüncelerin ürünü olduğunu aktaran Yeşilboğaz “Türkiye’nin hukuk tarihinin hiçbir evresinde, avukatlar bu denli tehlike altında olmamıştır. Ancak avukatlık mesleğinde elde edilen asırlık kazanımların, siyasi otoritenin kaygıları nedeniyle yok edilmesi ya da içinin boşaltılması asla mümkün değildir” dedi.
BARO BAŞKANLARI:“BARO SEÇİMLERİNİN ÜZERİNDEN ELİNİZİ ÇEKİN”
Yeşilboğaz sözlerini şöyle tamamladı: “Bırakın avukatları gömmeye çalışmayı. Unutmayınız ki, adaletin tomurcuklarıyız, her mevsim çoğalırız, her mevsim büyürüz. Cübbemizin gölgesinde her mevsim özgürlük, her mevsim insanca yaşam güvencesi vardır. En uzun yoldur adalet, en uzun yolculuktur avukatlık. Bırakın devekuşu siyaseti yapmayı; ülkemizde hukukun ahlak ve vicdan sorununu çözün! Bağımsız savunmanın temsilcisi olan avukatların mesleki ve ekonomik sorunlarını çözün. Çünkü adalet beklentisi en yaşamsal beklentidir. Avukatlığı yüceltmek; insan hak ve özgürlüklerini, demokrasiyi, ülkeyi yüceltmektir. Hak ve özgürlükleri savunma yolunda mücadele eden Mersin Barosu olarak; kadına şiddetin, çocuk istismarının, doğa ve çevre talanının önünü açan tüm yasal düzenlemelerin karşısında olmaya, devam edeceğiz. Biz hukukçular hak temelli mesleğimizi icra etmemizin karşısında, siyasi iktidardan ve avukatı baktığı dosyayla özdeşleştirip savunmaya şiddet uygulayan vatandaşlardan saygı bekliyoruz. Avukata yönelik sistematik saldırıların, sözlü ve fiili saldırıların, meslektaşlarımızın kollukta, savcılıkta, mahkemelerde, adliyelerde boğuştuğu yığınla sorunların artık son bulmasını istiyoruz.”