MTB Başkanı Abdullah Özdemir, Türkiye’nin gerekli çalışmaları yaparak, bakliyat tüketimi ve dış ticaretinde 30 yıl önceki konumuna geri dönebileceğini söyledi.
Mersin Ticaret Borsası (MTB) Başkanı Abdullah Özdemir, Türkiye’nin 30 yıl önce bakliyat üretimi ve dış ticaretinde söz sahibi ülke konumundan şu anda dünya 13.’lüğüne gerilediğine dikkat çekerek “Oysa o yıllarda bakliyat sektöründe ülkemiz ile kıyaslanamayacak kadar geride olan Kanada bugün dünyanın en büyük ikinci üreticisi durumunda” dedi.
Bakliyat sektörünün durumu hakkında açıklamada bulunan MTB Başkanı Özdemir “Bakliyat sektöründe hem tüketim alanları hem de dış ticaret açısından son yıllarda önemli değişimler yaşanmaktadır. Tarım ve gıda sektörünün stratejik öneminin her geçen yıl arttığı dikkate alındığında ülkemiz açısından bu sürecin iyi analiz edilmesi gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.
Son yıllarda bakliyata olan talebin istikrarlı bir şekilde yükseldiğini belirten Özdemir, dünya genelinde 2009-2019 yıllarını kapsayan on yıllık dönemde kişi başına düşen bakliyat tüketimi yüzde 18 oranında artarak 7,3 kg seviyesine ulaştığını kaydetti. Özdemir, içerisinden geçmekte olduğumuz pandemi sürecinde ise bakliyat talebindeki artışın daha da hızlandığını ve son bir yılda dünya bakliyat tüketimi yaklaşık yüzde 9 oranında yükseldiğini dile getirdi.
Bakliyatın tüketim yapısının çeşitlenmesiyle birlikte bakliyat dış ticaretinin de her geçen yıl daha da önem kazandığının altını çizen Özdemir “FAO verilerine göre bundan 30 yıl önce dünya bakliyat üretiminin yüzde 10’luk bölümü dış ticarete konu oluyordu. Bugün ise 88 milyon tona ulaşan üretimin yüzde 21’ini oluşturan 19 milyon tonluk hacim söz konusudur. Bundan 30 yıl önce bakliyat üretimi ve dış ticaretinde söz sahibi olmayan ancak sektörün geleceğini önceden öngörmeyi başaran ülkeler ise bugün bakliyat dış ticaretinden en önemli payı almaktadırlar” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin 30 yıl önce dünya bakliyat üretiminde beşinci ve ihracatında ise ilk sırada yer aldığına dikkat çeken MTB Başkanı Özdemir “Şu an dünya bakliyat üretiminde 13üncülüğe gerileyen ve bakliyat dış ticaretinde miktar olarak net ithalatçı pozisyona düşen bir Türkiye var. Oysa o yıllarda bakliyat sektöründe ülkemiz ile kıyaslanamayacak kadar geride olan Kanada bugün dünyanın en büyük ikinci üreticisi durumunda. Dünya bakliyat ihracatının ise yüzde 33’lük bölümünü gerçekleştirerek bu alanda birinci konumda bulunuyor. Ülkemizin gerçekleştirdiği kırmızı mercimek ithalatının yüzde 78’ini Kanada sağlıyor” dedi.
Benzer şekilde Rusya’nın bundan 30 yıl önce bakliyat dış ticaretinde ismi dahi anılmayan bir ülke olduğunu, şu an ise dünyanın en önemli 4. bakliyat ihracatçısı konumuna geldiğini belirten Özdemir “ Üstelik ülkemize kırmızı mercimek, nohut ve bezelye ihraç ediyor. Kazakistan ve Kırgızistan’da son yıllarda bakliyat sektöründe adını duyurmaya başlayan ülkeler arasında yer alıyor. Türkiye, Kazakistan’dan kırmızı mercimek ve Kırgızistan’dan kuru fasulye ithal ediyor. Daha önce kırmızı mercimek ihraç ettiğimiz Mısır, Dubai ve Sri Lanka gibi yerler ise artık kendi tesislerini kurdular. Türkiye’den kırmızı mercimek ithal etmedikleri gibi, bu ürünü yakın coğrafyalarına ihraç ediyorlar” şeklinde konuştu.
“Ülke olarak, önemi her geçen gün artan, tüketim alanları ve dış ticaret hacmi hızlı bir şekilde gelişen bakliyat sektörüne yönelik bakışımızı çok daha fazla ilerletmek zorunda olduğumuz kanısındayım” diyen MTB Başkanı Abdullah Özdemir şunları söyledi: “Üretimi artırmakla birlikte, gittikçe zenginleşen kullanım alanlarını da dikkate alarak katma değer yaratacak ürünlere yönelik araştırma geliştirme çalışmalarını ve teknoloji yatırımlarını çoğaltmamız gerektiğini düşünüyorum. Devlet, özel sektör ve başta üniversitelerimiz olmak üzere araştırma kuruluşlarımız el ele verdiği takdirde, Kanada örneğinde olduğu gibi bakliyat sektöründe önemli bir dönüşüm gerçekleştirebileceğimiz kanaatindeyim.”