MTSO Başkanı Ayhan Kızıltan, pandemi nedeni ile hizmet, turizm ve özel eğitim sektörlerinin durumlarının çok kötü olduğunu söyledi. Kızıltan “Hizmet sektöründe büyük bir dram var. O dramı çözecek, hükümetin başında biz olmadığımız için biz isteriz, biz talepleri iletiriz. Neticede bu hesapları yapacak olan yönetim, bizi yönetenlerdir” dedi.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Ayhan Kızıltan, pandemi nedeni ile yaşanılan ekonomik zorluklar, çözüm önerileri, zincir marketlerin piyasaya etkisi ve Taşucu Limanı’nın özelleştirilmesine dair konularda mersinmeydan.com’a açıklamalarda bulundu.
Esnafın, açıklanan destek paketinin 1 defaya mahsus değil en az 6 ay boyunca sürmesi gerektiği yönünde söylemleri olduğunu dile getiren Başkan Kızıltan, artı olarak ise vergi borçları ile SGK borçlarının silinmesi taleplerinin olduğunu söyledi. İlgililerin ‘6 ay ötelendi ancak 6 ay sonra biz bu borcu yine ödeyemeyiz’ dediklerini hatırlatan Kızıltan “Onun için ‘Bize koşulsuz bankalardan rahatça alacağımız krediler sağlanması lazım. En az 1 sene ödemesiz. Düşük faizli, ki biz tam normalleşme başladığında işletmelerimizi ayağa kaldıralım, hizmetlerimize devam edelim, istihdamımızı sürdürelim’ diyorlar. Yani mesela akaryakıta zam geldi, esnafa dağıtılan destek 4,5 milyar TL tutuyormuş, akaryakıta gelen zam 45 milyar TL civarında. Böyle hesaplarda dönüyor ortalıkta. Herkes her şeyin hesabını kitabını yapıyor. Neye ihtiyaç olduğunu hepimiz biliyoruz” dedi.
Hükümetinde imkanlar yaratmaya çalıştığını, MTSO olarak sürekli TOBB Başkanı ile temasta olduklarını, onlarında hükümet ile sürekli görüştüğünü belirten Kızıltan, “İnsan kendi insanlarının ezilmesini yok olmasını ister mi? Hükümette çok uğraşıyor ama Türkiye’nin geçmişten gelen ekonomik bir zayıflığı olduğu için bu işte bunun altından kalkmak biraz zor oluyor. Ancak ben eminim hükümette iyi niyetle çalışıp bu süreçten insanlarını kurtarmak istiyor diye düşünüyorum” diye konuştu.
Mersin’in güçlü ekonomik kimlikleri olan bir kent olduğunun altını çizen MTSO Başkanı Kızıltan, pandemi sürecinde ise bazı sektörlerin işlerini sürdürmekle birlikte bazı sektörlerin ise çok zor durumda kaldıklarının altını çizdi. Kızıltan şunları söyledi: “Lojistik durmadı, tarım-gıda sanayii durmadı, sanayi durmadı çalışıyor. Bir tek zorda olan hizmet, turizm ve özel eğitim sektörü. Diğer çalışan sektörler ayakta tuttu Mersin’i. Ama tabi onlara bakarak çok iyi durumdayız diyemeyiz, öbür tarafa da bakarak durum çok kötü diyemeyiz. Fakat o kesimde durum hakikaten çok kötü.
Otel sahibi arkadaşlarımız var, açılma olduğu zaman, insanlarda artık bir yerlere gitme isteği azaldı, ne olur ne olmaz diye. Birçok arkadaşımız otelini yenilemeye girmişti, pandemi henüz başlamamıştı. Krediler almış, yenilemeyi yapmış, ardından pandemi patladı. Süreç 1 seneyi geçti. O süreçte para kazanamadılar. Otellerin en büyük kazancı düğünlerden oluyor. Geçen sene düğünler yapılamadı, bu senede ne olacağı belli değil. Geçen dönem düğün anlaşmaları yapılmıştı fakat kapanma olduğu için yapılamadı, peşinatlar geri verildi. Hizmet sektöründe büyük bir dram var. O dramı çözecek, hükümetin başında biz olmadığımız için biz isteriz, söyleriz şu kadar para şuna, vergileri silin vs diye. Neticede bu hesapları yapacak olan yönetim, bizi yönetenlerdir. Onlara da Allah yardım etsin, hepimize de. Ama bir şekilde bu zorda olan sektörlerin ayağa kaldırılması gerekmektedir. Onlara çalışma ortamı sağlansa, belirli kurallar çerçevesinde yerinde müşteri kabul edebilecek hale gelse, biz bu kararları açıklamıştık, raporlar hazırlamıştık, hükümete de göndermiştik, o kurallar çerçevesinde yerinde müşteri kabul edilse hiç olmazsa çalışıp para kazanacaklar, işi döndüreceklerdir.”
Zincir marketlerle ilgili şikayetlerin bu süreçte daha da üst seviyelere taşındığını ifade eden Başkan Kızıltan, son genelge ile buralarda temel ihtiyaç maddeleri harici satış yapılmamasını, pandemi sonrasında uygulanması gerektiğini söyledi. Kızıltan “Mobilyacılık bir meslektir, ayakkabıcılık, konfeksiyonculuk, züccaciyecilik gibi meslekler vardır. Bu marketlerin açılış nedeni ise gıda ürünleri satmak. Bunlar her şeyi satar hale gelince o mesleklerin hepsi silinecek. O meslekler silinince büyük bir kaos olacak. Çünkü o mesleklerden geçinen milyonlarca insan bir anda işsiz kalacak, para kazanamayacak. Böyle bir durum olacak. Bu AVM’ler ve zincir marketlerle ilgili bir yasa hazırlanıyor. Bizde ilgili odalarla, esnaf odaları, dernekleri ile bu konu üzerinde çalışıyoruz. O yasanın bu sahadaki kuralları düzenlemesi gerekmektedir. Haksız rekabeti ortadan kaldıracak şekilde düzenleme yapılması lazım. Şehrin merkezinde koca koca AVM’ler yaparsan, şehir içindeki esnaf çalışmaz. Atatürk Caddesi, Silifke Caddesi, Çamlıbel’i nasıl kurtaralım deniliyor. 5 dakikada AVM’ye gidilecek şekilde zamanında yaptırılmış. Zenginse deniz kenarındaki, marina diyoruz ama AVM, yiyecek-içecek merkezi olmuş oraya gidiyorsun. Yani şehir içindeki esnafa kimse gelmiyor, çalışamıyorlar. Herkesi koruyacak şekilde önlem alınmalı. ‘Kardeşim yapabilen yapsın, gücü olan yapsın, kafasını çalıştıran yapsın’ olmaz ki. Bir yere orantısız bir iltimas gösterirsen orantısız bir güç kazanır. Orantısız güç de gücü olmayanları ezer. Bunların düzenlenmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
“Zincir marketlerin siyasi olarak lobisi var, yasal düzenlemede o taraf daha güçlü çıkmaz mı?” sorumuza ise Kızıltan şu yanıtı verdi: “Onların önceden haberleri oluyor ve etki ediyorlar. Biz kime ulaşabiliyoruz? Ticaret bakanlığında iç ticaret genel müdürüne ulaşabiliyoruz. Ama adamlar bir telefonla Türkiye’nin en tepesindekine ulaşabiliyorlar ve empoze ediyorlar ‘böyle olsun, şöyle olsun’ diye. Biz o kadar çok çaba sarf ediyoruz ki ancak belli bir noktaya ulaşabiliyoruz. Ama onlar anında tepeye ulaşıyorlar. Tabi bunlarda önemli ama ‘esnafında kendini geliştirmesi lazım’ söylemleri bir kenara devletinde en azından haksız rekabeti önleyecek şekilde kurallar uygulaması gerekiyor. Yani güçlü olan güçsüzü eziyor. Onu önlemek gerekmektedir.”
Taşucu Limanı’nın özelleştirilmesi kararının Mersin iş dünyasında .bir heyecan yarattığını söyleyen MTSO Başkanı Ayhan Kızıltan, birçok kesimden bu konuda fikir beyanları geldiğini kendilerinin de bu duruma kayıtsız kalmadıklarını aktardı. Kızıltan “Görüşüyoruz, ‘Hadi bu işi yapalım’ diye olacak bir iş değil. Birçok teknik konular var. Görüşmeler yapıyoruz, Ankara’ya gidip orada da görüşmeler yapacağız, fizibilite çıkaracağız. Ondan sonra karar vereceğiz. Yani gözü kapalı ‘Hadi atlayın, herkes gelsin şu kadar para koysun’ şeklinde olmayacak. Temkinli şekilde hesabını kitabını yapıp ona göre davranacağız. Çünkü oranın karşısında çok büyük bir dev var burada (MIP’i kast ediyor). Onlarda, işleten grupta dünya çapında bir grup. Lojistik rotasını yönlendiren kontrol eden dünya çapında gruplardan biri. Orayı işlettiğimizde bizim önümüz kesilirse ne olacak. Oraya konteynır hatları getirip yük çekebilecek miyiz? Çekemezsek dökme yükü getirebilecek miyiz? Oraya nakliyeyi cazip hale getirecek Çeşmeli-Taşucu otoyolu bitecek mi, ne zaman bitecek? Konya-Karaman-İç Anadolu Ankara’nın yüklerini oraya getirmek için o yol Konya –Taşucu arası yolun durumu ne olacak? Daha ihaleye bile Temmuzda çıkacak otoyollar. O nedenle tüm gerekli çalışmaları yapıp ona göre bir karar almak durumundayız” dedi.