Hepinize gönül dolusu selamlar sevgili fakirler ve fakirliğe doğru hızlı adımlarla ilerleyenler.
Durum gözünüzü korkutmasın, alt tarafı eşinizi manikürü için özel uçakla başka bir şehre gönderemeyeceksiniz, bir şezlonga günlük 1500 TL ödeyemeyeceksiniz, milyonluk araçlarınızı milyonluk evlerinizin garajlarınıza çekemeyeceksiniz, falan filan.
Ülkenin gündemi yolsuzluk, kara para aklama, onun bunun malına çökülmesi, rüşvet v.s. iken tüm bu iddiaların göbeğindeki insanlar ise halihazırda sokakta ayakkabı boyayanından, fabrikasında ürettiği malı satmaya-ihraç etmeye çalışan işadamına kadar herkesin boğazına elektrik-doğalgaz zamları ile çökebiliyor.
Bizlere porsiyonlarımızı küçültmemizin tavsiye edildiği gün gerçekleşti açıklama.
Yurttaşın faturalarını ödeyemediği, itiraz etmek için başvurduğunda dava harcını yatıramayacağı için vazgeçtiği ülkemizde yapıldı bu zamlar.
Sadece elektrik-doğalgaza mı? LPG zammı eşliğinde, “Çiftçiyi boş bırakmak olmaz” denilerek son 1 yılda gübreye yapılan zammı artık takip edemez olduk.
Bugün itibari ile Kısa Çalışma Ödeneği sona erdi. 20 gün sonraki Kurban Bayramı’na binlerce emekçi işsiz girecek.
Ama olsun, O’nlar bir türlü deliği kapanmayan ceplerini bir şekilde doldururken, pardon Türkiye dünyanın en güçlü ekonomilerinden birisi olma yolunda hızla ilerlerken bunlar yaşanabilecek sıkıntılar değil mi?
Emin olun birçok çiftçi güneş alnında imanı gevreyene kadar çalışmaktan bu zamlardan haberi bile olmayacak.
Bu arada açın internetinizi bakın.
Türkiye’de en az güneş enerjisi olan şehrimiz Artvin’in, güneş enerjisi için devasa yatırımlar yapan kıskançlıklar prensi Almanya’nın en yüksek enerji alan bölgesinden bile fazla güneş ışını aldığını göreceksiniz.
Bu bilgiyi yukarıda yazdıklarımla birlikte değerlendirdiğinizde ise Almanya’nın bizim büyümemizi engellemek için elektrik dağıtım şirketlerini kendi safına çektiğini de şakkadanak anlayabilirsiniz bence.
Yazımı bitirirken ‘Günün birinde uçakta 30 bin dolarlık şampanya içebilir miyim?’ acaba diye hayal kurabilirim.
Şimdilik bedava!