İŞÇİLERDEN ‘BİRLİK OLALIM’ ÇAĞRISI

Özgür Çocuk Parkı’nda Emek ve Demokrasi Platformu üyesi kuruluşların temsilcilerinin de katıldığı açıklamayı DİSK Genel-İş Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy yaptı.

Açıklamasında ekonomik kriz ve salgın ile beraber işçilerin başta olmak üzere geniş halk kesimlerinin ağır bedeller ödediğini belirten Göksoy “İşsizlik rekorlar kırıyor. Çarşıdaki, pazardaki zamlar ücretleri eritiyor. Ekmeğimiz küçülüyor, faturalarımız kabarıyor. Bir yandan yoksulluk, diğer yandan servetler artıyor. İktidarın politik tercihleri adaletsizliği büyütüyor” dedi.

Başta işçi sınıfı olmak üzere halkın yaşam mücadelesi verirken az sayıda para ve iktidar sahibinin servetlerinin, lükslerinin, ihalelerinin, karlarının, rantlarının bir kısmından bile vazgeçemediklerini ifade eden Göksoy “Asgari ücretten tıkır tıkır vergi kesilirken, üç beş şirketin milyonluk vergileri sıfırlanıyor. Ücretlerimizden kesintiler sürerken patronlara kıyak üzerine kıyak yapılıyor. Üç beş şirketin payına ballı beton ihaleleri, işçilerin payına ise Kod-29 ile tazminatsız işten atılmak, ücretsiz izin, asgari ücretin altında kalan ‘Kısa Çalışma Ödeneği’ düşüyor” diye konuştu.

-BİR YANDA YOKSULLUK ve İŞSİZLİK BİR YANDA HANLAR, HAMAMLAR, SARAYLAR

Yandaş şirketlerin payına devlet bankalarından geri ödemesiz kredilerin; işçinin, köylünün, öğrencinin, dar gelirlinin payına ise banka hacizlerinin düştüğünü savunan Göksoy “Bir yanda yoksulluk ve işsizlik, bir yanda ölülerimiz; diğer yanda bir avuç ayrıcalıklı zümrenin hanları, hamamları, servetleri, sarayları büyüyor. İktidarın tercihleri bize hizmet etmiyor. Ülkeyi yönetenlerin tercih ettiği yol, milyonlar için sağlıklı, güvenceli ve insanca bir yaşam vaat etmiyor. Bu durumda bizlerin, işçi sınıfının, bu ülkenin tüm değer ve güzelliklerini üretenlerin yeni bir yol açması gerekiyor. Sağlıklı, güvenceli ve insanca bir yaşam için, haklarımızı almamız için örgütlenmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.

-“ENGELLERİ OMUZ OMUZA AŞMAMIZ GEREKİYOR”

Konuşması katılımcı işçiler tarafından sık sık sloganlarla desteklenen DİSK Genel-İş Mersin Şube Başkanı Göksoy konuşmasının devamında “Örgütlenmemizin, haklarımızı savunmamızın önüne çıkan engelleri omuz omuza aşmamız gerekiyor. Haklarımızı, yaşamlarımızı ve memleketimizi nasıl savunacağımızı tarihimizden biliyoruz. Bundan 51 yıl önce, 15-16 Haziran 1970’de ayağa kalkan işçi sınıfından dersler almamız gerekiyor. 15-16 Haziran yalnızca anılması gereken bir ‘tarih’ değil, işçi sınıfının elini kolunu bağlama girişimine karşı bir itirazdır, sendikal hak ve özgürlükleri savunma direnişidir. 15-16 Haziran 1970’te işçi sınıfı masaya vurup ‘Artık yeter!’ demişti. Bugün işçi sınıfı için bir kez daha “artık yeter” deme günüdür. Taleplerimizi omuz omuza yükseltme günüdür” ifadelerini kullandı.

-“BİRLİK OLALIM, GÜÇLÜ OLALIM, MÜCADELEYİ BÜYÜTELİM”

“Kod-29 ve ücretsiz izin zulmüne son verilsin!” diyen Göksoy şunları kaydetti: “Asgari ücret üzerindeki tüm vergi ve kesintiler sıfırlansın! Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınsın! İşsizlik Sigortası Fonu kaynakları patronlara değil işçilere ve işsizlere harcansın. İşsizliğe karşı kamu istihdamı artırılsın, çalışma süreleri azaltılsın. Doğa katili projelere, Kanal İstanbul’a, betona değil; pandemide işini ve gelirini kaybedenlere kaynak ayrılsın. Örgütlenme, özgür toplu sözleşme ve grev hakkı önündeki tüm engeller kaldırılsın! Sağlıklı, güvenceli, insanca bir yaşam için, sendikal-demokratik haklarımız için bildiğimiz yoldan yürüyelim: Birlik olalım, güçlü olalım, mücadeleyi büyütelim!”

-GÜLTEKİN “MEMURU-İŞÇİSİ BİR ARADA OLMASI GEREKİYOR”

Daha sonra söz alan Mersin Emek ve Demokrasi Platformu Dönem Sözcüsü ve Yol-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı İrfan Gültekin ise “Eğer bu gün 3 tane konfederasyon bir araya gelmiş olsa biz bu ülkede daha fazla söz sahibi oluruz. TBMM’de 600 vekil içerisinde sadece 6 vekil var işçi kökenli. Bizim orada ne hakkımız konuşulabilir ki. Seçme-seçilme hakkına geldiğinde bizim seçme hakkımız var fakat seçilme hakkımız yok. Bunun mücadelesini yapmamız gerekir. Bizi bugüne kadar hep kullandılar ancak bundan sonra kullandırtmamamız lazım. Biz işçiyiz-emekçiyiz. Memuru-işçisi bir arada olması gerekiyor” diye konuştu.