“İşsizlik oranı şu kadar arttı, bu kadar arttı”
“Gerçek işsizlik oranı aslında şu kadar”
Cevap gecikmiyor tabi ki “İstihdamda dünyaaa lideriyiz”
“Bu söylenenler bizi kıskananlara hizmet etmektiirrr”
“Eyyyy bizi eleştiren, sen kimsin”
Son yıllarda 3-5 kurumdan-kuruluştan aynı anda maaş almak, milletvekilliğinden veya bakanlıktan alındıktan sonra koca koca şirketlerin yönetimine girmek, danışmanlığını yapmak gibi sıfatlar ile 20 -60 bin TL arasında maaşlar almak moda oldu.
Kimler yok ki bu şekilde maaş alanlar arasında.
Ülkenin ana muhalefet partisi liderine ayar vermeye çalışanı mı ararsınız, yoksa bakanlıktan alındıktan sonra belediye başkanı seçileni mi?
Gençlerin röportajlarını izliyorsunuzdur, maalesef çok ciddi oranda yurtdışında yaşamak istiyorlar.
Diploma sahibi olsun olmasın gencecik filizlerimiz bu coğrafyadan, bu siyasi iklimden hayatlarının baharında bıkmış ve gelecekleri ile ilgili bir çıkış göremedikleri için ‘Türkiye’de yaşamak istemiyorum’ diyorlar.
Geçmiş yıllarda bu denli başka ülkede yaşamak istenildiğini hatırlamıyorum, duymadım da.
Türkiye eskiden de zor zamanlardan geçmişti fakat ülke ekonomisi hiçbir zaman iktidardakilerin iddia ettikleri gibi güçlü olamadı.
Yerel yönetimlerin ailelere, kadınlara, gençlere bu denli yardım yapma ihtiyacı hissettiği bir dönem yaşımın yettiği ve okuyabildiğim kadarı ile olmamıştı.
Şimdilerde ise özellikle muhalefet parti belediyeleri alışılagelmişin dışına çıkarak, insanların yaşamını kolaylaştıracak yapısal projelerin yanı sıra, hayatlarını idame ettirebilmelerine destek olmayı öne alan çalışmalar yapıyor.
Bunlardan birisi de Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer.
Kadın üreticilere kaz dağıtıyor, lavanta fidesi dağıtıyor, kilometrelerce sulama borusu dağıtıyor, istihdam ofisi açarak yüzlerce genci iş sahibi yapıyor, atalık tohum dağıtıyor, bu tohumu ekip hasatını yine üreticiye dağıtıyor, yetmiyor üreticinin elinde kalan mahsulünü alıp ihtiyaç sahibi vatandaşına ulaştırıyor.
Ekliyor arkasından da “Bunları günü kurtarmak, yasak savmak için, ‘yapıyor desinler’ diye yapmadığımızı hepiniz biliyorsunuz”.
Ülke gündeminde nasıl mı değerlendirilir böyle bir tavır;
Özellikle kadınlara ve gençlere yönelik yaptığı çalışmalar ile kendisi de bizi kıskananların adamıdır!
Yoksa artık evlerinde buzdolabı bile olan ailelerin geçimini kolaylaştırabilmek adına böyle şeyler yapılmaya gerek yoktur!
Köylerde ücretsiz sağlık taraması yaparak, atalık tohumlar dağıtarak, satılamayan sebze-meyveyi vatandaşına bedava dağıtmasından anlamalıydık aslında dış güçlerin adamı olduğunu!
Kesin bizi ölesiye kıskanan Almanya-Fransa-İngiltere ve aynı zamanda ABD’nin adamıdır.
“Kusura bakmayın” Sayın Seçer, vatandaşını bu kadar düşünen bir başkanın yukarılardan yorumlanacağı tek bakış açısı “Bayrağımızı indiremeyecek, ezanımızı susturamayacaksınız” olur.
Hepsini değerlendirdiğimde ülkemizde işsizlik olduğuna da artık inanmıyorum!
Tam tersine iş imkanı çok fazla, sadece oralar için yetişmiş eleman yok demek ki.
Yok ki koca koca bürokratlar ‘O kurumda da çalışayım, hem maaşlarımı alayım hem de onların da işi görülsün” diye bu kadar uğraşmazlardı!
Ne oldu kıskandınız mı?
DİPNOT: Yarın YKS sınavına girecek tüm adaylara başarılar dilerim.
Umarım istediğiniz bölümü kazanırsınız ve mezun olursunuz.
Ve umarım hayalleriniz birileri tarafından 3-4 veya 5.’nci maaş uğruna elinizden çalınmaz.